9 Ağustos 2012 Perşembe

Pectus facit iuris consultum (Hukukçunun kalbi olmalıdır)


  Ailemin yaşadığı, şu sıra benim de mekanım olan küçük ilçenin, ben bildim bileli var olan adliyesini kapattılar. Küçük de olsa burası bir ilçe ve köyleriyle birlikte toplandığında en az yirmi bini bulan bir nüfusa sahip. 9 km ötemizdeki ilçeye taşınacakmış bütün dosyalar. İyi de orası daha önce girdiğimde dosya sayısı yeterince kalabalıktı ve şimdi bizim ilçenin de davaları oraya gidince iyiden iyiye yoğunluk artmayacak mı? Hakimlerin sırtındaki kambur daha da ağırlaşmayacak mı yani, olay nedir? Bunun bir iyileştirme olması, ilerleme olması gerekmiyor muydu? Zaten var olan adliyeyi kapatmanın anlamını kavrayabilmiş değilim. Hani ortada hiç adliye olmasa masraf yapmaya ne gerek var diye bir bahane bulunabilir, ama...

  Bunun üzerine fakültede okurken Hukuk Felsefesi dersine giren hocamızın sözleri çalındı tekrar kulağıma: 

  "Bu ülkede insanlar birbirlerini 'Seni mahkemeye vereceğim.' diye tehdit etmezler. Bu ülkede insanlar birbirlerini 'Seni mahkemeye verip sürüm sürüm süründüreceğim diye tehdit ederler. Çünkü sistem o kadar ağır işler ki yargılama sürecinin kendisi bir cezalandırmaya dönüşür ve adaleti sağlamanın kıyısına bile yanaşamaz."  demişti. 

  Kemal Sunal'ın Davacı filminin üzerinden 26 yıl geçmiş olmasına rağmen anlatılanlar üzerinden bir arpa boyu yol alınamamış olması ne acı! Umarım gelecek nesiller bu filmi sadece komedi filmi olarak izlerler.

0 yorum:

Yorum Gönder