Ramazan olmasına Ramazan da, şu sıra Tanrı ile ilişkimiz hiç iyi değil. Fazlaca sorgular oldum. Hergün bir adım daha cüretkar davranıyorum. Kızıyor belki bana. Ama ben ona kırgınım. Kırgın olunca içimi dökecek birini arıyorum. Bu da yine O oluyor. Ne garip değil mi? Biraz stockholm sendromu yaşıyormuşum gibi oldu.
İyi değilim şu sıra. İçim çıkana kadar ağlamak istiyorum. Böğrüm yırtılana kadar ağlamak... Kanatlarım kırılıncaya, halsiz düşünceye kadar ağlamak... Ancak düzelirsem öyle düzelirim gibi geliyor, anka gibi küllerimden değil ama; yeniden doğacağımı hissediyorum. Gel gör ki yaz günlerinde vücudun her bir gözeneğinden çıkan o tuzlu su, gözlerimden çıkmıyor. Çıkmadıkça da sıkıyor içimi.
Tuzlu su demişken deniz kokuyor ellerim. Denize gittim bugün. Evet, evet bu haldeyken hem de. Alışılagelen bir durum olunca sahte bir gülümseme bütün taşları yerine oturtuyor. Bütün dünya güllük gülistanlık oluveriyor. O değil de bal gözlü çocuk güzeldi. Bi de ona ağlayayım ben en iyisi.






0 yorum:
Yorum Gönder