4 Mayıs 2014 Pazar

Inaniel


     "Beni sevmiyorsun Inaniel, sevmeyeceksin de biliyorum. şimdi gideceğim ama kalbinde bana ait bir iz ve hayatın boyunca taşıyacağın bir vicdan azabı bırakıyorum sana." deyip gitmişti. Ona hoşçakal dediğim değil de bu sözleri asıl beni yaralamıştı. Sanki kal desem onu daha az ama bu sefer de kendimi daha fazla yaralayacaktım. Demedim. Sustum. İçime salınan bu fırtına konusunda haklı çıkacaktı galiba. Dediği gibi de oldu. Gözlerimde, bu yalancı hayata son bakışımda, onun yüzünden ve gidişinden ziyade, sözleri vardı. Ama gene de ben bildiğimden şaşmadım. Tüm bu inadımı annemden almış olmalıyım. Saçlarım da hiç şekil almazdı. Hepsi kafasına buyruktu. Ben de onları kısacık kestirirdim. Sert olanı keserlerdi. Bu sözler de beni kesmişti işte.

   Nasıl bir şarkısın sen, İnaniel! Nerden vurduğun belli değil. "Git!" der gibisin, belki de "Kal!" der gibi. Arkamı dönsem umurumda değil gibisin, önümü dönsem senden başkası yok gibi içimde. Yaz gibisin ama kışın titreyen el gibi be İnaniel! Öylesin işte! Bir varmış, bir yokmuş gibi. Bir sevmiş, bir sevmemişim gibi... 

0 yorum:

Yorum Gönder