3 Nisan 2017 Pazartesi

Karantina programı

Emniyetli ve etkili bir karantina için aşağıdaki listede ana hatları ile vurgulanan aşamalar, kuşlarınızı, yeni katılanların oluşturabileceği potansiyel hastalıklardan koruma içindir.1. Dış parazitler (Bitler ve keneler)
Karantinaya koymadan önce önerilen davranış, spreylemek veya müdahale etmektir.

2. 
İç parazitler (Kurtlar)
Etkili bir kurt kontrolü programı ile karantinanın ikinci günü müdahale. İki gün sürdürülür.
Bütün kafes kuşlarına, en azından yılda dört kez kurt müdahalesi yapılmalıdır.

3. 
Pamukçuk
Sizin seçeceğiniz uygun bir ürünle pamukçuk müdahalesi. Beş gün.
Önerilen pamukçuk müdahaleleri için veteriner hekime danışabilirsiniz. Uygulanacak karışım solüsyonu her gün tazelenir.

4. 
Koksidiyoz (Bir tür barsak hastalığı)
Koksiyiyoz'a (COCCIDIOSIS) seçeceğinin uygun bir ürünle mühale edilir. Beş gün.
Önerilen Koksidiyoz müdahaleleri için veteriner hekime danışabilirsiniz. Uygulanacak karışım solüsyonu her gün tazelenir.

5. 
MegabakteriÖnerilen ilaç tedavisi on gün boyunca uygulanır. Uygulanacak karışım solüsyonu her gün tazelenir.

6. 
BeslenmeTüm karantina dönemi boyunca extra vitamin, mineraller, probiotikler ve protein desteği sağlanır.7. Karantina süresi
Bir karantina dönemi 30 günden daha az olmamalıdır. Her zaman ilk olarak kendi kuşlarınızla ilgilenin, antibiyotikli bir el sabunu ile ellerinizi yıkayın ve karantinaya alınan kuşları tutmadan önce steril eldiven takın. Karantinaya alınan kuşlarla ilgilenirken farklı ayakkabı giymek de önerilebilir.

8. Kafesler
Muhabbet kuşları için minimum kafes boyutu 600mm x 450mm x 350mm'dir.
9. Konum
İç ortam koşullarında, ayrı havalandırma.
Dış ortam koşullarında , diğer kuşlardan en az beş metre uzaklık.
10. Hazırlık
Karantina kafesleri temizlenip ve dezenfekte edilir.
Kafes altına kağıt yerleştirilir ve muntazaman değiştirilir.
Tüm yiyecek ve içecek kapları yıkanır ve dezenfekte edilir.
Dışkı, tüyler veya herhangi bir diğer atık, mevcut salmaya / kafese gelmeyecek şekilde dikkatle taşınır.
Karantinadaki kuşların bakımından sonra eller yıkanır.
11. Karantina esnasında gözlem. Neye bakacaksınız?

Uzun süreli hareketsizlik.

Göz veya burun akıntıları.

Ağırlık kaybı.

Kirli dışkılık veya ishal. Zemini kağıtla örtülen kafesler, dışkı gözlemini kolaylaştırır.

Hırıltı veya nefes darlığı.

Eğer bu işaretlerin herhangi birisi meydana gelirse, hasta kuşu karantinadaki diğerlerinden ayırıp hekimle iletişim kurulmalıdır.
Bir hastalık salgınının başlaması halinde, ilk belirlediğiniz günü ve hastalığın türünü baz alarak hastalık kaydını tutun. Derhal ilgili kişilere başvurun.
Diğer kuş sahiplerinin hastalıklı kuşlarla temas etmesine izin vermeyin ve her zaman katı hijyen uygulayın. Hastalıklı kuşları satmayın.

 

TÜY KİSTLERİ, NEDİR BUNLAR?

Kuşlardaki tüy kistleri, insanlarda içeri doğru/ters büyüyen bir saçın karşılığıdır. Tüy kistleri; tabii ki tüyler saçlardan daha büyük olduğundan, büyük boyutlardadırlar. Kistlere, derinin altında gelişen şekil bozukluğu olan tüyler neden olurlar. Onlar, tek veya çeşitli tüy foliküllerini kapsayan oval veya uzun şişlikler olarak görünür.

Herhangi bir bölgede meydana gelebilmesine rağmen, genellikle, ana kanat tüylerinde karşımıza çıkarlar. Bir tüy kisti, tüy büyüdüğünde , deriyi delerek dışarı çıkamadığı ve folikülün içinde kıvrıldığı durumlarda meydana gelir. Tüy, büyümeye devam ettiğinde, kütle büyür ve keratin esaslı peynirimsi bir madde birikir.

Derinin altında küçük sarı kütleler veya deri üzerinde büyük keratinsi kütleler şeklinde olabilir. Hepsi, tüy materyali içerir ve sıkılıp boşaltılabilir veya kesilip çıkarılabilir. Daha çok, ilk tüy değişimi yerine ileri zamanlardaki tüy dökümlerin görülür. Gelişmeleri, kalıtsal bir eğilim sonucudur.....veya başka deyişle, kalıtsaldır. 

Neredeyse bütün tüy kistleri, bazı kuşların boyunlarında görülmesine rağmen, kanat veya kuyruğun dış kısımlarında oluşur. Kistler, üç tiptir. Olayların % 70 ini içeren ilk tip, kabaca küreseldir, 1.25 cm.nin üzerinde çapa sahiptir.. Bu tip kistler, doku kapsülünün kalınlığına bağlı olarak ya çok sert ya da biraz yumuşaktır. Bu kapsül, sarı peynirimsi madde ile çevrelenmiş ve bir veya daha çok tüy kalıntısı içermektedir. 

İkinci tip, ilkine çok benzer ama etrafındaki deri kızarmış ve kalınlaşmıştır. Bu doku bozukluklarının çoğunda , kistin gelişip büyümesinin önce ya da sonrasında deriye verdiği zararlar, kuş sahipleri tarafından fark edilmeyecektir.

Üçüncü tip sadece kanatlarda görülür ve olayların % 10 unu kapsar. Bunlar, fazla sayıda, uzun ve dar biçimlidir, bir ana tüy folikülüyle uyumlu olarak yan yana büyürler. Onlar, diğer kistlerde olduğu gibi peynirimsi madde içerir ama bir oranda, çok kısa şekilsiz bir tüy, kistin ucundan dışarı çıkar.

Bazı teoriler, bu durum için şunların neden olduğunu düşünür: Uygunsuz veya eksik beslenme, kalıtsal eğilim, enfeksiyon, tüy folikülünün yaralanma veya çarpması.

İlk iki tip arasında çok kuvvetli bir ilişki vardır. Bu tür kalıtsal tüylere sahip kuşlarda, kistleri geliştirmesi için kuvvetli bir eğilim vardır. Aile soyağaçları ile kalıtımsal olarak tüy kisti taşıdığı bilinen kuşların ayrılmaları ve üretim için kullanılmamaları, üreticiler arasında genellikle tartışılan bir konudur.

Bu koşulların tedavisi için cerrahi girişim dışında başarı şansı yoktur ve bu girişimin sonucunda , kuşun tüylerinin asla tekrar büyümemesi olasılığı akılda tutulmalıdır. Tüy kisti sorunu olan veya onlarla yakın akraba ilişkisi olan kuşların üretimde kullanılmamaları önerilmektedir.

Tüy kitleleri, bulundukları yerlere bağlı olarak kuşa gerçekten acı verebilir. Eğer , bir sinirde veya bir iç organda basınca neden olacak yerde oluşmuşlarsa, uzun vadeli zararlara hatta uygun koşullarda ölüme neden olabilirler.İşlem, ilgili tüy foliküllerini cerrahi olarak çıkarmaya dayanır. Eğer folikül sadece yarılırsa ve keratin birikmesine yol açan tüy çıkarılırsa, genellikle, yeniden oluşacaktır. İlk katmanın kesilmesi büyük bir prosedür değildir ama tüy folikülü geniş alanda kesilerek çıkarılmazsa tekrarlaması olağandır. Ancak fazla sayıdaki tüyü etkilenmiş kuşlarda bu yöntem uygulanabilir değildir.

Yayımlanan raporlar; kesilme, kazınma ve çıkarılma şeklinde uygulanacak tüy kisti operasyonlarının, kistlerin sık sık oluşmaları, tekrarlamaları nedeniyle önerilmediğini göstermektedir... 

Bazı deneyimli besleyiciler; küçük kitleler için, bazı amino asitleri başarılı bularak önerirler: Çeşitli yiyeceklerde bulunan methionine, lysine, threonine ve tryptophan. Lecithin gibiler (Doymamış yağ asidi) problemsiz tüy büyümesine yardım ettiklerinden önerilirler. Uygun B vitaminleri, mineral içerikliler (özellikle çinko), folic asit ve biotin gibi elementlerin de sıkıntı yaratmayan tüy dökümü için gerektiği belirtilir.

0 yorum:

Yorum Gönder